Atölyedeyim.Bitirmem gereken işler var.
Benim,müdavimlerim üç kardeş var.Mutlaka geçerken el sallarlar,içeri gelir sohbet ederler.
Üçü de,birbirinden sevimli çocuklar bunlar.
Sokaktan geçiyorlar,gördüm içeri çağırdım ve dergi verdim.
Bu dergileri biliyorsunuz,bankadan alıyorum ve atölyemin önünden geçen,yakalayabildiğim her çocuğa hediye ediyorum.
Çocukların okuması için bütün çabam.
Ufaklığın biri geldi,elinde 1.5 lira var.
'Bana,bu paraya bi'şey verir misin' dedi.
1.5 liraya taktığım vidayı alamam.

-Anahtarlık vereyim mi? dedim;
Eline aldı,evirdi,çevirdi ve 'Aliiim' dedi.
-Ama bunun için daha fazlasını getirmen gerek dedim,yüzü düştü.
Oysa,ben o anahtarlığı ona hediye edeceğim ama biraz zorlamak istiyorum,bakalım parayı biriktirecek mi diye?

-Yarın gelmeyin,doktora gidiyorum dedim,hemen sorguya başladılar.
-Neden gidiyorsun,ama ben gelecektim,peki ne zaman geleceksin?
Sorular,sorular.....
Çocuklar dedim.'Benim çalışmam için ayakta durmam gerek ama ayağım kırıldı ve iyileşmiyor.Yarın doktora gideyim ki,size daha güzel şeyler yapabileyim.Cumartesi günü gelin.'
-Geçmiş olsun dediler ama
dudağını büzerek gitti biri.
Oysa,cumartesi geldiklerinde ikisine de hediye edeceğim anahtarlıkları ama onlar bunu bilmiyor henüz.

Merakım,sorumluluk alıp almayacakları.Kendilerin,o anahtarlıkları almak için hedef koyacaklar mı,para biriktirecekler mi?
Çocukların masumiyeti de olmasa bu dünyanın hiç çekilir yanı yok inanın.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder