#Yağmurdan göz açılmıyor günlerdir.
Madem yağmurlara teslimiz,ben de bir romantizm yazısı yazayım dedim.
Başlangıçta fena değildi niyetim ama sonrasında atölyede yapılan memleket meseleleri derken,benim Bedri Rahmi üzerine yazacağım yazı da ötelendi bir anda.
Ama uzun zamandır bu kadar nitelikli ve yararlı konuşmalar yapmıyorduk memleket sorunları üzerine.
Şu ünlü poşet mevzusunun aslında çok daha derinlikli analizini yaptık bugün.
İnanın,25 kuruşun çok ötesinde bir durumla karşı karşıyayız aslında.
Hükümet,neden doğayı bu kadar kirlettiğine inandığı poşeti toptan kaldırmıyor örneğin?
'Hem poşet üreteceksin hem de yasak koyacaksın var mı böyle bir dünya?' diyeceğim ama işte örnek; biziz.
Biz,poşet derken,memlekette neler oluyor neler!

Malta'ya kaçanları,hükümete şirinlik yapacaklar diye onca yıllık şirket yöneticilerinin düştüğü durum,anayasayı çiğneyenler,korkudan saldırdıkça saldıranlar üzerine yaptığımız sohbet cidden çok yararlıydı bugün.
Siyasi dedikodunun da gereğini yaptık elbette.
Kahve bahane,çay şahaneydi bugünkü beraberliğimizde.
Tatlı yedik,tatlı konuştuk ve lokumların dibini bulduk bugün yine. ;)
Bu arada üretmedik mi?
Elbette beyin çalışırken el de çalıştı.
Bence,her pazar benim atölyeye bir uğrayın derim.
Bu kadar yararlı ve keyifli sohbeti başka yerde bulamazsınız çünkü. :)
Unutmadan; Bedri Rahmi ve AŞK üzerine de konuşmadık mı derseniz?
Hiç kaçar mı?
İhanet ve tutku üzerine çok güzel bir sohbet de ettik yani.
Neden Bedri Rahmi peki?
Karadut şiiri,hangi kadına yazılırsa,orda konuşulacak çok şey vardır da ondan. ;)