16 Aralık 2018 Pazar

#AŞK'a dair....
Atölyemde çalışırken her zaman müzik çalar.
Nostaljik şarkıları seviyorum çünkü; içinde duygu saklı.Şimdilerin abuk subuk sözlü şarkılarına hiç dayanamıyorum ve dinlemiyorum.
Düet albümleri de seviyorum,onlarda da yaşanmışlıkların izlerini buluyorum.
AŞK'a dair dedim başlıkta;peki ama aşk diye bir şey var mıydı?
Bunca şarkı,durup dururken mi çıktı?
Önceki yıllarda,ilham mı her neyse o geldiğinde,gecenin bir vakti kalkar ve tablo çalışırdım ve yine müzik elbette.
En çok Rafet El Roman çalardı o yıllarda radyoda.Şarkılarını seviyorum ayrı konu.
Belki de istem dışı,bugün yine Rafet El Roman albümlerini dinlemeye başladım.
Aşka dair ne varsa hepsini buluyorsunuz şarkılarında.
Bir ara,
'Ben,yar,kendimi bildim bileli,
Bir sana aşık, sana deli
Seninle açtım bu gözleri,Senle kaparım ancak
diye başladı şarkı ve atölyemin önünden bir kadın geçiyor,yanında çocuğuyla.
Üstleri,kış için çok ince.Kadının ayağında çorap dahi yok.Yoksulluk da vardı elbette elbiselerine sinmiş.
Kadın,gözden kaybolana kadar baktım ardından.
Hiç aşık olmuş muydu birine?
Komşunun oğlu,bakkalın çırağı,okuldaki öğretmen....
Biliyor muydu aşk denen bu duygu yoğunluğunu?
Yoksa,hasbelkader,elinden tutulup,ilk isteyene mi verilmişti?
Rafet El Roman,
'Şu hayatta neler oluyor
Şu hayatta her şey geçiyor diye şarkılarını ardı ardına sıralarken,kadın da gözden kayboldu.
Gerçekten de,şu hayatta her şey geçiyordu hatta aşklar bile bitiyordu.
Eğer,aşklar ömür boyu sürseydi,bunca şarkı yazıp,söyleyen Rafet El Roman
'Ben,yar,kendimi bildim bileli,
Bir sana aşık, sana deli
Seninle açtım bu gözleri,Senle kaparım ancak'
derken,hayatından sürekli kadınları geçirir miydi?
Nerde kalmıştı ,gözlerimi seninle açtım ve yalnızca seninle kaparım diye sevgiliye seslenmeler?
Yalan mıydı yani yazılmış binlerce şarkı,türkü?
Aşkı için dağları delen Ferhat,Aslı için küle dönen Kerem,Zühre için ölen Tahir'in aşkları birer masal mıydı?
Bana göre,aşk diye bir şey varsa,her aşkın bir kokusu da var ve olmalı da.Kokusu sinmemiş duygu olur mu insanda?
Teninden,gözlerinden,kalbinden,sözcüklerinden duyulmalı o koku.
Koku yoksa,aşk da yok.
Tabii, bu benim fikrim. 
Çok emin değilim ama yine ;
Eğer varsa aşk,layık olanda kalmalı!
Ya da;
Aşk,eski bir yalan,
Ademle Havva'dan kalan.
Bilemedim,hangisi doğru söylüyor şimdi şarkıların! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder