18 Aralık 2018 Salı

#Bugün,çok yorucu bir gündü atölyede.Bitmesi gereken işlere vernik atıyorum,sokaktan çocukların geçtiğini gördüm.
Atölyeye bakıyorlar çünkü,yeni bir yılı karşılayacağız,ben de camlara ki,Çukurova'da kar mı var da görelim;köpükten kar taneleri,ağaçlar vs yaptım,bir de çam ağacını süsledim.
Vernik attığım gün elbette çok daha dikkatli olmam gerekiyor çünkü;en küçük bir toz zerresi bile düşse,hele ki,beyaz bir çalışmaya,sıkıntıdır anlayacağınız.
Burunlarını cama dayayınca kapıyı hafifçe araladım,elimde fırçayla ve içeri girmemelerini söyledim.
Çocukları,daha önceden de biliyorum.Geçen yıl,dergileri verdiğim ve kaldırımda avazları çıktığı kadar,bağıra bağıra dergiyi okumaya çalışan çocuklardı,
Çok mutlu olmuştum o günlerde.
Çamı,gerçek sanmışlar.Ben de,plastik olduğunu,ağaçlara zarar vermememiz gerektiğini anlattım.
Çocuklar,biraz değil,fazla kötü kokuyorlardı.'Biraz kokuyor muyuz ne?'dedim,biri bana döndü ve 'Zaten,herkes bize pis diyor' dediğinde utancımdan bakışlarımı nereye kaçıracağımı bilemedim.Herkes yapardı da,ben nasıl böyle davrandım çocuklara?
Öyle kötü bir şey yaptım ki ,fotoğrafta gördüğünüz çocuklara,çok utandım,çok.
Herkes yapardı da,ben nasıl böyle davrandım çocuklara? Özür diledim,yanaklarını okşadım.
Çocukları içeri aldım,şeker verdim,konuştum,gönüllerini almaya çalıştım ama bir şey daha yaptım:
Yeni bir yıl geliyor ve önce çocukları mutlu etmek gerek biliyorsunuz.Yap-Boz takımı ve çikolatalar aldım bugün ve çocuklara yarın atölyeme geliyorsunuz dedim.

Gülerek ayrıldık.
Yarın,çocukları atölyemde ağırlayacağım,onlarla yapboz yapacağım.
Ben,nasıl çocukların gönüllerini kırdım?
Yaş,ne olursa olsun,daha öğreneceğim çok şey var,çok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder