#O kadar üzülerek yazıyorum ki,bu yazıları.Öncelikle beğenen herkese teşekkür ediyorum
Her hafta,kontrole giderken, tarlaların içinden geçerken gördüğüm kareler bunlar.
Gönül ister ki,günebakanlar,yüzünü hep güneşe dönsün;çocuklarımızın yüzündeki gülümsemeler hiç solmasın;acı çekmesinler,çocukluklarını doya doya yaşasınlar;sokaklarda oyun oynasınlar,bisiklete binsinler,kavga etsinler,barışsınlar;
Şeker yesinler çocuklar,şeker ama ne mümkün artık bunlar?
Çocuklarımızı,sokaklara bırakmaya korkuyoruz;ya başlarına bir şey gelirse diye.
8 yaşındaki Eylül de bisikletine binmişti,kornasını çala çala sürüyordu belki de.
Onu yaşamdan koparanlara tahrik indirimi,iyi hal indirimi,çığlık atsaydı,küçüğün de rızası vardı diyen bakanların,karar veren hakimlerin olduğu bu ülkede,sanıyor musunuz ki,çocuklarımız güvencede?
Çocuğunuzu ekmek almaya gönderdiğinizde,sağ salim dönerse sizindir,dönmezse,çocuk yine sizindir ama onu korumayan devletin vebali de çocuğun üstündedir.
Bu ülkenin tarihi,Özgecanları,Ufukları,Ceylanları,Berkinleri,Eylülleri,Leylaları ve diğer çocukları koruyamayan hükümetleri de yazacak.
Cumhurbaşkanı,meclis dışından bakanları atayacak.Görün bakın,ne kadını ne çocuğu ne hayvanı koruyacak bilinçte bir bakan atanacak.
Gördüklerimiz,göreceklerimizin teminatıdır!
''Bir kereden bir şey olmaz' diyen Sema Ramazanoğlu hakkındaki gensoruyu nasıl meclis çatısında reddettiler;dışardan atanacak bakana hiçbir şey yapılamayacak yeni uygulamayla.
Bunları da biliyorsunuz diye umuyorum?

Bugün,dönüyorum, Ayçiçeklerinin başı hala yerdeydi.Ne kadar utandılarsa artık....
Bir onlar utandı yaşananlardan,bir onlar!