#Seçimler geçti ama ben hala bu seçimde,halkımız neyi görerek oy verdi cidden anlayamıyorum.
Bugün,atölyeyi kapattım ve semt pazarına gittim akşam üzeri.
Biraz da geç kaldım aslında ama gittiğim saatte bile bütün tezgahlar nerdeyse doluydu.
Yaz geldiği zaman,meyve-sebze daha bir çeşitlenir ve bollaşır biliyorsunuz.
İhracat ( Tabi,benimkisi de laf,hangi ihracat?) fazlası üretim iç piyasaya sürülür.Ürün öyle çoktur ki,fiyatları aşağı çeker bu durum.
Yani,eskiden,kendimize yeten yedi tarım ülkesinden biriyken öyleydi.
Bu mevsimde domates,salatalık,biber,patlıcan bizim tabirimizle zibil gibidir burda.Yani,öyle çoktur ki,millet dönüp yüzüne bile bakmaz.
Tabii, bu da çok eskidendi.
Domatesin kilosu 5-6 tl olur mu? Salatalık 3.5 tl olur mu?Patates,soğanı zaten hiç saymıyorum bile.
Karpuz yahu,karpuz....
Hala bir karpuzu en az 10 tl'ye alıyorsanız Çukurova'da,son seçimde oy verip de,pazardan boş fileyle dönen hepiniz beter olun!
Ne üreteninize ne de alamayan sizlere acımıyorum.
Neyin kafasını yaşayarak oyunuzu verdiniz sizleri süründüren insanlara?
Bir tezgaha yaklaştım fiyat sordum,uçuyor!
-Bu ne kadar pahalı pazar,bu insanlar nasıl alacak bunları?dedim;
Pazarcı
-Asgari ücretle çok rahat yaşanır bu ülkede,ben de yaşıyorum demez mi?
Nevrim döndü inanın.
Adamın üstünde artık siyahtan griye dönmüş bir şalvar var.Gömleği de,eskiden mavi ekoseliymiş sanırım ama öyle bezermiş ki,ayırt edemiyorsunuz.
Saçı sakalı birbirine girmiş,tezgahındaki ürünleri alıcı bekliyor ve kalkmış bana hükümeti savunuyor.
Yeter be kardeşim!
Ne zaman uyanacaksınız,ne zaman?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder