#Evde Kal Türkiye!
Evde Hayat Var!
Söylemesi ne kadar da kolay geliyor insanlara.
Evde kim kalır?
Kebapçıyı,evine özel getiren şarkıcılar,izolasyonlu konuşan siyasiler,boğazdaki yalısında vatandaşa ayar veren gazeteciler.
Ama bunun bir de evine ekmek götürecek kısmı var,ne olacak?
Otomatik ödeme vermediğim faturalar geldi örneğin.Elektrik,su,telefon,kredi kartı.
Banka,telefon operatörü,elektrik dağıtım şirketi 'Eyy vatandaş! Malum,Koronavirüs tehlikesi içindeyiz,evde kal da,ben faturalarına faiz de uygulamadan 3 ay öteleyeceğim'diyor mu?
Bana,son ödeme tarihlerini göndermiş hepsi ve bunun için bile çıkmak zorundayım.
Siyasilerin parlak olan Rugan ayakkabıları yalaya yalaya daha bir parlatan ve vatandaşa ' Ayı,Zeka Özürlü,Lümpen ' diyen bir kısım gazeteci müsveddesi ve 'Hayvanlar,Aptallar 'diye seslenen saray soytarısı şarkıcılar ki,ekranda izledim bunları,şarkı mı söylüyor,bedeninin bütün anatomisini teşhir mi ediyor belli değil,bunlar tripleks villalarından,plazalardan çıkmaz ama bizler çıkmak zorundayız.
Dün sokağa çıktığımda tanık olduğum iki fotoğraf karesini anlatayım.
Evimin köşesinde,kaldırımda iki çingene kadın oturuyordu,tanıyorum ikisini de.
'Evde oturun,neden çıkıyorsunuz' diye uyardım sanki doğruymuş gibi yaptığım,'Mecbur çıkacağız' dediler.
Gözüm,yerdeki alışveriş torbalarına takıldı,6-7 dolusu poşet!
'Durumunuz da iyi mi ' diyecek oldum ama birden 250 gr'lık 6 adet yoğurt kutusuna takıldım.
Üzerlerinde 7 Nisan son kullanma tarihi yazıyordu.Dün,ayın 13 idi.
Dedim ki: Nerden aldınız bunları,tarihleri geçmiş hemen çöpe atın.
Kadının biri '' Son kullanma tarihi ne' dedi.Okuma yazmaları yokmuş,bilmiyorlarmış ne demek olduğunu.
Anlattım:Bunlar paketli ürün ve içinde koruyucu var.Son kullanma tarihi de,bu tarihten sonra ürün bozulur demektir,küflenir,bakteri ürer,asla kullanılmaz.
Kadın gülümsedi ve ' Ama biz yıllardır bunları marketlerin önünden,çöplerden alıyoruz ki.Bunları da,çöpe atmışlardı,ordan topladık.Çocuklarımız da yıllardır yiyor.'
Poşetin birinde ise,kırılmış ,sarısı beyazına karışmış yumurtalar vardı.Tahmin edersiniz ki,bunların da tarihi geçmiş.
Söyleyecek sözüm yoktu.Yine de 'Siz yetişkinsiniz ama çocuklarınız zehirlenebilir,yedirmeyin ' dedim ama o insanlar,çocuklarına ne yedirecekti acıktıklarında?
Hayat,yalılarda,villalarda oturana güzel.
Kimse,açın,garibanın halinden anlamıyor.
Atalar da der ya:
Tok,açın halinden ne anlar' diye.
Evde Hayat Var!
Söylemesi ne kadar da kolay geliyor insanlara.
Evde kim kalır?
Kebapçıyı,evine özel getiren şarkıcılar,izolasyonlu konuşan siyasiler,boğazdaki yalısında vatandaşa ayar veren gazeteciler.
Ama bunun bir de evine ekmek götürecek kısmı var,ne olacak?
Otomatik ödeme vermediğim faturalar geldi örneğin.Elektrik,su,telefon,kredi kartı.
Banka,telefon operatörü,elektrik dağıtım şirketi 'Eyy vatandaş! Malum,Koronavirüs tehlikesi içindeyiz,evde kal da,ben faturalarına faiz de uygulamadan 3 ay öteleyeceğim'diyor mu?
Bana,son ödeme tarihlerini göndermiş hepsi ve bunun için bile çıkmak zorundayım.
Siyasilerin parlak olan Rugan ayakkabıları yalaya yalaya daha bir parlatan ve vatandaşa ' Ayı,Zeka Özürlü,Lümpen ' diyen bir kısım gazeteci müsveddesi ve 'Hayvanlar,Aptallar 'diye seslenen saray soytarısı şarkıcılar ki,ekranda izledim bunları,şarkı mı söylüyor,bedeninin bütün anatomisini teşhir mi ediyor belli değil,bunlar tripleks villalarından,plazalardan çıkmaz ama bizler çıkmak zorundayız.
Dün sokağa çıktığımda tanık olduğum iki fotoğraf karesini anlatayım.
Evimin köşesinde,kaldırımda iki çingene kadın oturuyordu,tanıyorum ikisini de.
'Evde oturun,neden çıkıyorsunuz' diye uyardım sanki doğruymuş gibi yaptığım,'Mecbur çıkacağız' dediler.
Gözüm,yerdeki alışveriş torbalarına takıldı,6-7 dolusu poşet!
'Durumunuz da iyi mi ' diyecek oldum ama birden 250 gr'lık 6 adet yoğurt kutusuna takıldım.
Üzerlerinde 7 Nisan son kullanma tarihi yazıyordu.Dün,ayın 13 idi.
Dedim ki: Nerden aldınız bunları,tarihleri geçmiş hemen çöpe atın.
Kadının biri '' Son kullanma tarihi ne' dedi.Okuma yazmaları yokmuş,bilmiyorlarmış ne demek olduğunu.
Anlattım:Bunlar paketli ürün ve içinde koruyucu var.Son kullanma tarihi de,bu tarihten sonra ürün bozulur demektir,küflenir,bakteri ürer,asla kullanılmaz.
Kadın gülümsedi ve ' Ama biz yıllardır bunları marketlerin önünden,çöplerden alıyoruz ki.Bunları da,çöpe atmışlardı,ordan topladık.Çocuklarımız da yıllardır yiyor.'
Poşetin birinde ise,kırılmış ,sarısı beyazına karışmış yumurtalar vardı.Tahmin edersiniz ki,bunların da tarihi geçmiş.
Söyleyecek sözüm yoktu.Yine de 'Siz yetişkinsiniz ama çocuklarınız zehirlenebilir,yedirmeyin ' dedim ama o insanlar,çocuklarına ne yedirecekti acıktıklarında?
Hayat,yalılarda,villalarda oturana güzel.
Kimse,açın,garibanın halinden anlamıyor.
Atalar da der ya:
Tok,açın halinden ne anlar' diye.
Öykümüz bitmedi elbette.
Bir erkek,en zor durumunda bile alyansını satmaz,eşininkini asla satmaz.
Ama bir genç adam girdi içeri,elinde iki alyans....
Ne yapacaktı,satmaktan başka?
Önce kendisininkini,yetmediğini görünce de eşininkini sattı.
Ne kadar üzüldü kim bilir?
Bir erkek,en zor durumunda bile alyansını satmaz,eşininkini asla satmaz.
Ama bir genç adam girdi içeri,elinde iki alyans....
Ne yapacaktı,satmaktan başka?
Önce kendisininkini,yetmediğini görünce de eşininkini sattı.
Ne kadar üzüldü kim bilir?
Evine kebapçıyı çağırıp,vatandaşa hakaret eden kadın şarkıcı bunu anlar mıydı,elinde kaşıkçı elması gibi pırlanta yüzüğünü sallarken?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder