9 Nisan 2020 Perşembe

#Kadınlar-Erkekler ve Koronavirüs
Koronavirüs,tüm dünyada dengeleri bozdu ama evlilikleri de epeyce hırpaladı.
Çin başta olmak üzere,koronavirüs nedeniyle eve kapanan eşlerin boşanma talepleri artmış,evde şiddet de gözle görülür bir şekilde çoğalmış.
Bizim ülkemizde,zaten kadına yönelik şiddetin ölçüsü yoktu,koronavirüs sayesinde zirve yaptı belli ki.
Önceki gün,bir haber izledim ekranda,kadıncağız,fabrika işçisi eşinin kendisini aldattığını öğrenmiş,ikisini yakalamış,erkek ve sevgilisi kadını dövmüş,yetmemiş,arabayla da üstünden geçmiş.
Kadıncağız,kırık-çıkık içinde,evi ipotekli,altınları gitmiş falan....
Hiç şaşırmadığımız bir haber bu.
Bu olay üzerinden şu evlilik meselesi....
Önce erkek!
Fabrika işçisindeki özgün de yani....
İki kadını birden idare etmek için çok mu kazanıyor acaba bu yoklukta?
Evdeki eşinin,altınlarını almak,kredi çekmek için oturduğu evi ipotek ettirmek de nedir?
Bir erkek ,başka bir kadını sevdi diye bu zulmü neden yapar?
Eşini sevmeyebilirsin eskisi gibi,vazgeçmiş de olabilirsin ama ortak yaşanan yılların bedelini kadına ödetmek niye?
Hani,bir söz vardır: 'Hem pastam dursun,hem karnım doysun!'
Eşini sevmiyorsan ve başka bir kadına gönlün düşmüşse,gitmeyi bileceksin.
Yok öyle kadını her açıdan rencide etmek.
Sevgili....
Bir insana evli-bekar olduğu için değil,size hoş geldiği için aşık olursunuz ve bu suç değil.
Eğer,karşıdaki erkek de bu ilişkiye tarafsa,zaten erkeğin evliliğinde bir sorun var demektir.
Olması gereken,ya evlilikteki sorunu çözmek ya da o evliliği bitirmektir.
Sevgide,zulüm olmaz.Bu sevgili de,erkeğin kadını hırpalamasına izin vermek yerine,kendisi de bir kadın olduğu için ya boşanmaya ikna etmeliydi ya da ilişkiyi bitirmeliydi.
Hiç kimsenin kalbinde iki sevda yaşamaz çünkü.
Evdeki eş....
Bu hikayedeki en kötü durumdaki kişisi.
Hem evini,hem altınlarını kaybetmiş,bedeni kırılmış,üstüne de eşi gitti gider.
Burda,kadınların durumu çok önemli.Bu kadın,eşinin kendisini aldattığını öğrendiği anda,ekonomik açıdan güçlü,işi gücü olan,eğitimli bir kadın olsaydı,arabada saldırmak yerine,mahkemeye gidip boşanma davası açardı ama belli ki,hem kaybettikleri hem kadınlık hırsı ve hem de cehaleti kendisini bu hale getirmiş.
Sevmek,utanılacak,eleştirilecek bir duygu değil.
Kendisi de bir başkasını sevebilirdi.Eşi de,başka birine sevdalanmışsa,bu da suç değil.
Birini sevmek için neden de aranmaz,sevmişsinizdir o kadar!
Ama vakit geldiğinde de,kırıp dökmeden,konuşarak,anlaşarak gitmeyi de bileceksiniz.
Kadınları idare etmek diye bir şey yok.
Bu en başta,insanın önce kendisine,sonra da,hayatındaki kadınlara hakaret!
Bizim ülkemizde bu mümkün mü?
Tabi ki hayır!
Bizim kültürümüzde,kadınlar bağıra çağıra,erkekler aldata aldata gider eşlerinden.
Mayamız bu.
Değişmiyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder