4 Nisan 2020 Cumartesi

İnsanoğlu,kendi eliyle kendi ayağına kurşun sıkan bir varlık.
Doğayı,kendi haline bıraksak,her şey çok daha kolay olacak ama illa ki,bozacağız,keseceğiz,kıyacağız.
Doğa bu,şakası yok.Gün gelir,sizden intikamını alır,alıyor da.
Ağaca,bu kadar düşman bir insan topluluğu görmemiştim.Köprü,havaalanı,otoyol ,maden diye diye ne orman bıraktılar ne de kıyılmamış bir bölge.
Bize,ailemizin öğrettiği şey,hayatı korumak üzerine.
Bunun adı kuş olur,börtü böcek olur,ağaç olur,insan olur,hiç fark etmez.
Bu ağaçlık bölge,ailem adına diktiğimiz fidanlık alan.
Selvi, Mavi Selvi,Defne,Zeytin,Çam ve Sabun Ağacından oluşuyor.
Can suyu da dahil,gübreleme ve bakımını asla ihmal etmiyoruz.
Haftaya da,ot ve gübre çalışması yapacağız.
Bu konuda,değerli dostum,Ziraat Mühendisi İsmet Beyden çok yardım alıyorum.
Ona da,çok teşekkür ediyorum.
Ataların,'Bakarsan bağ olur' sözüne çok inanırım.Emek vermeden,hiçbir şey elde edemezsiniz.
Bu alanı da,binbir emekle kurduk ve ağaçların büyüdüğünü görmek istiyorum.
Bugün,Amonyum Sülfat gübresi attık.
Cam kırığına benzeyen bir gübre.Çok iyi gelecek fidanlara.
Koronavirüs ,elbette hayatımızı çok etkiledi,olabildiğince evde kalmamız isteniyor ama bu ağaçlar da bakım istiyor.
İnsansız hava sahası olduğu için rahatım elbette.
Kaldı ki,bir amaca odaklandıysam gereğini yapmam gerek.
Ağaçlar,' koronavirüs salgını varmış da,bize bakmıyorlar' dememeli. 
Doğaya,bir parça katkım olsun diye bunca çabam.
Gelecek nesillere,bir miras.
Dalına dokunanın elini kırarım dermişim.
Burdan,o bölgedeki herkese uyarı olsun.
O traktör,bir daha fidanlarımın üstünden geçmeyecek.
Cam kırığı döşerim,görürsünüz.
Hiç şakam yok. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder